14 Ekim 2013 Pazartesi

mağduriyetlerden mağduriyet beğenmek..

  İnsanın kendisiyle ilgili yazması zor, en azından benim için zor ama bu gün (14 ekim pazar), Yenişafak gazetesinde, 4 ekim günü açılan "Havana Elektrikçisi" sergim için çıkan haber ve onun yapılış biçimiyle ilgili aşağıdakileri yazmak zorunluluğu doğdu..
  ( Haberin linki şu; http://yenisafak.mobi/gundem-haber/riyak%C3%A2rliga-dayanamadim-13.10.2013-573631 )

  Haberde söylemediğim hiçbir şey yazılmış değil, hepsi benim sözlerim. Ancak, görülebileceği gibi, kültür sanat sayfasında yayımlanan bu haber, serginin içeriği ve biçemine tek kelime etmeden meseleyi bir "mağduriyet edebiyatı"na bağlayıp araçsallaştırmış.
  Sergi ile ilgili hazırlanmış bir bültenim var ve tabii ki Yenişafak muhabirine de bu yazı ulaştırıldı.
  Konuyla ilgili basında başka haberler de yapıldı ve bu bültendeki bilgiler Yenişafak'ın haberi hariç diğerlerinde kullanıldı. Örnekleri aşağıda;

http://www.istanbulajansi.com/haber/6462/quotHavana-Elektrikcisiquot-Beyoglunda.html

http://www.ulkedehaber.com/haber/havana-elektrikcisi-beyoglunda-17247.html#.UlPzrpIIpvs.facebook

  Gezi olaylarının, toplumun geniş bir kesiminde oluşturduğu ve ancak Başbakanın arada bir (sertliğinden şikayetle) bahsedilen söylemleri hariç, hiç açığa çıkmayan bir tepki sözkonusu.
Bastırılmış ve benim ve Yenişafak muhabirinin de olasılıkla taşıyıcısı olduğu bu tepki, söyleşide, yansıttığım ve tabii onun da anladığı biçimiyle birleşip, haberin gövdesini oluşturmuş.
  Anlaşılır bir hata olmakla birlikte, serginin içeriği ile ilgili tek kelime yazılmadığı için,
haber, bir "sergi"yi değil, öznesini oluşturduğum ("mağduriyet"in altını çizmeye gayet müsait bir fotografla birlikte) camiadaki bir dışlanma öyküsüne dönüşmüş.
  Gayet iyi bildiğimiz "Gezi riyakarlığı"nın, haberin bu şekilde verilmesinden bir "mağduriyetten nemalanma" algısı yaratacağına, benim bu vesile ile "karşı tarafa yaranmak istediğim" söylemlerine yol açacağına şüphe yok. Üstelik bu, şahsen tanımadıklarım dışında, beni tanıyan, sol geçmişimi, ateistliğimi, evrimci Anarşizme olan yakınlığımı gayet iyi bilenler ve politik doğruluk adına neleri yitirmiş olduğuma da şahit olanlar tarafından bile yapılacak.
  Yani şahsıma düşen, bu sefer de, mağduriyetlerden mağduriyet beğenmek oldu. :)
  Tabii ki böyle olması benim adına üzücü.
  Ve eminim ki, haberi hazırlayan muhabir arkadaş da böyle olsun istemezdi.
  Ama oldu ve artık yapılacak birşey yok. Varlığımız illa bir takım varlıklara armağan olmalı demek ki..
  Andımız kaldırılmış olsa da olmasa da.. :)
 
Son bir not; haberde "sergime kimse gelmedi" şeklinde bir cümle geçiyor. Bağlamından koparılınca ortaya çıkan anlam, gerçekten de kimsenin gelmemiş olduğu ve tabii ki böyle birşey yok..Görüşleri bana yakın olan ve olmasa da "mahalle baskısının yok sayma eylemi"ne katılmayan birçok arkadaşım ve hiç tanımadığım daha bir sürü insan hem açılışta ve hem de sonrasında sergiyi ziyaret etti.
Onların yok sayılması, haberde en üzüldüğüm yer oldu, bilinsin istedim.
Gelen herkese de, bu vesile ile çok teşekkürler.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder