17 Haziran 2014 Salı

"Miğferleri çıkarmayın"


         CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlık seçimlerinin “çatı adayı” olarak açıkladıkları Ekmelettin İhsanoğlu’nun, hemen tüm kesimlerde ciddi bir şaşkınlık yarattığı kesin.
         Bir önceki belediye seçimlerinde, sırf anti-AKP nosyonlarıyla
CHP’yi “kerhen” destekleyenler bir yana, keskin CHP’liler, özellikle de Kemalistler, itiraz ve isyanlarını açıkca dile getiriyorlar ve yeni, başka bir aday gösterilmesinin lobileri yapılıyor.
          Peki CHP ve MHP, örneğin Meral Akşener gibi üzerinde çok daha büyük konsensus sağlanabilecek bir isim yerine, neden tercihlerini E.İhsanoğlu üzerinde kullandılar? 17 Aralık’tan beri
AK Parti karşısında oluşan ve kağıt oyunlarından mülhem, ancak oldukça yakışan deyimle; “5 benzemez” ler arasında Cemaat, Doğan Medya’sı ve benzerleri ile “Erdoğan yenilsin de nasıl yenilirse yenilsin”ci İdefix mustaripleri hariç, neredeyse tüm kesimlerden itiraz bulan bu seçimin gerekçesi nedir?
           Belki İhsanoğlu, AKP içinde ve Erdoğan’a rakip çıkarılsa idi
dini ve bilimsel kişiliği, Erdoğan’ın Kasımpaşalı “avam(!)”lığı karşısındaki İngilizvari “elegant(!)”lığı, siyaset dışı ve (belki de biraz fazla) temiz kalmışlığıyla bir alternatif oluşturabilirdi ama bir CHP adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şansı nedir? Olasılıkla bir büyük “hiç”!
             Peki Alevileri, katı Kemalistleri, Solsosyalist ve “gezicileri”
ve dahi kimbilir kimleri, bu davada kaybetmeyi ve de karşısında hiçbir şey kazanmamayı göze alan bu hamlenin arkasında yatan akıl ne olabilir?
             İşin içine Cemaat girdiğinde, doğal olarak bu soruların cevapları aranırken entrikanın karanlık dehlizlerinde uzanılıyor..
             Akla ilk gelen, seküler kimliğiyle öne çıkan bir ortak aday belirlemesi beklenen bu iki partinin, müteddeyin kişiliği ile ortaya çıkan birini, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterirken gözlerini, AKP’nin tabanından alacakları (çalacakları?) oylara diktiği.
             Fakat statuko, halihazırda böyle bir gerekçe, insanların kitlesel olarak Erdoğan’dan yüz çevirerek yeni bir alternatife yönelecekleri bir “olgu”yu barındırıyor gibi görünmüyor.
           
            Öyleyse bu “olgu”, sonradan mı yaratılacak?
           
            Örneğin Cemaat, yepyeni ve bu sefer çok daha etkili bir “17 Aralık” benzeri  veya tamamen başka bir darbeye hazırlık mı yapıyor? Sözü edilen bu olası darbe sonrası, AKP tabanının genelini oluşturan mütedeyyin oylarının, kitlesel olarak CHP-MHP adayına gitmesi midir planlanan?
           
          Bu soruların cevaplarını henüz bilemesek de, CHP-MHP’nin yeni müttefiki Cemaat ve en azından onun uluslararası bağlantıları, strateji, taktik ve tercihleri üzerinden, kendileriyle uzaktan da olsa (hadi bağlantılandırılabilecek demeyelim de) yakıştırılabilecek, bir başka olay dikkat çekiyor.
  
            Sınır komşumuz Suriye’de ortaya çıkan, uyguladığı gaddarlığa varan aşırı şiddet ve kararlılıkla dikkat çeken, bölgede hemen hemen hiçkimsenin “aslında batılı güçler için çalıştıkları” haricinde hakkında net bir şey söyleyemediği IŞİD denen karanlık örgüt militanları, beklenmedik bir şekilde Irak’ta da ortaya çıktılar ve yine söylenenlere göre Maliki rejiminin baskılarından bıkmış bazı Sunii aşiretlerin desteğini de alarak,  Türkiye Musul konsolosluğunu koruma görevindeki Maliki’ye bağlı güvenlik güçlerinin ortalıktan ani kayboluşu da sayesinde, 49 konsolosluk personeli ve aileleri, IŞİD militanlarının eline geçti.
           Başta Davutoğlu Türk Hükümet yetkilileri, konsolosluk personeli ve ailelerinin rehin alınmadıklarını, karşı tarafın salıverme konusunda herhangi bir talepte bulunmaması üzerinden açıklamaya çalışa dursunlar, IŞİD elinde bölgede işlerini yaparken militanlarca rehin alınmış 31 de Türk şoför bulunuyor..

           Yukarıda bahsedilen ve ilk bakışta birbiriyle ilişkisizmiş gibi görünen bu iki olay arasında (IŞİD eylemi ve CHP/MHP çatı aday açıklaması) ikinciden birinciye, birkaç günlük bir ardışıklık olduğunu da belirtip, yazıya burada son verelim ve sütre arkasında kafalarımızı alçakta tutarak beklemeye geçelim.
(Miğferleri çıkarmayın.)

Fırat Erez